SOLAN ÜMİTLER
Güneş vurdukça parladı damlaları
İncilerin
Kokusunu getirmedi rüzgâr toprağın
Açmadı kanatlarını şimdi kuşlar
Ölmeye mezarı yok bu şehrin
Betonlaşmış tüm duygular bu şehirde
Kirpikler ucundaki gözyaşları uyuşuyor
Üşür hüznü eken çimenler
Yalnızlık somurtur bu şehirde
Kırılan bir filizdir bu şehir
Her adım başı ruhsuz insanlar
Tanışmamış bir çiçek tebessümüyle
Sanal âlemlerde kandırılan çocuklar
Yalnızlığa terk edilmiş sokaklar
Kirli mekânlarda yoksul duygular
Maviyi unutmuş tüm çocuklar
Öksüz kalmış bu şehir
Ceplerinde sonbahar
Yitirmiş çehrelerini renkli ufuklar
Kakülleri gözlerini kapatmış
Ağaçların
Tüm renklerle bezenmiş şiirler
En mavi gök
Duygulara pranga vurulmuş
Göç etmiş bu şehirden şairler
İnce bir hasret var yüreğinde
Doğaya hasret kalmış bu şehrin
Bir parça gökyüzü bir dilim ekmek
Tranvaydan bakan çocuğun masum
Gözlerinde
Ey şehrim
Derya içindesin deryaya hasret
ZUHAL KAYA
Güneş vurdukça parladı damlaları
İncilerin
Kokusunu getirmedi rüzgâr toprağın
Açmadı kanatlarını şimdi kuşlar
Ölmeye mezarı yok bu şehrin
Betonlaşmış tüm duygular bu şehirde
Kirpikler ucundaki gözyaşları uyuşuyor
Üşür hüznü eken çimenler
Yalnızlık somurtur bu şehirde
Kırılan bir filizdir bu şehir
Her adım başı ruhsuz insanlar
Tanışmamış bir çiçek tebessümüyle
Sanal âlemlerde kandırılan çocuklar
Yalnızlığa terk edilmiş sokaklar
Kirli mekânlarda yoksul duygular
Maviyi unutmuş tüm çocuklar
Öksüz kalmış bu şehir
Ceplerinde sonbahar
Yitirmiş çehrelerini renkli ufuklar
Kakülleri gözlerini kapatmış
Ağaçların
Tüm renklerle bezenmiş şiirler
En mavi gök
Duygulara pranga vurulmuş
Göç etmiş bu şehirden şairler
İnce bir hasret var yüreğinde
Doğaya hasret kalmış bu şehrin
Bir parça gökyüzü bir dilim ekmek
Tranvaydan bakan çocuğun masum
Gözlerinde
Ey şehrim
Derya içindesin deryaya hasret
ZUHAL KAYA